4 Ekim 2012 Perşembe


Suriye tezkeresi TBMM'den geçti

Akçakale'deki saldırının ardından Meclis Suriye gündemiyle özel oturumda toplandı. Tezkere özel gündemli görüşmenin ardından meclisten geçti. Tezkere 320 oyla kabul edildi.


Tezkerede, Suriye'de devam eden krizin bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğe de menfi etkisi giderek artan şekilde görüldüğü belirtildi.
Suriye Arap Cumhuriyeti silahlı kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012'den itibaren Türkiye topraklarına da saldırgan eylemlerin yöneldiği anımsatılan tezkerede, şunlar kaydedildi:
“Müteaddit uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir. Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldırı eşiğindedir.
Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, TSK'nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 1 yıl süreyle izin verilmesini Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim.”
DAVUTOĞLU: TÜRKİYE'NİN MESAJI ALINMIŞTIR
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Meclis'te tezkerenin kabul edilmesinin ardından, gazetecilerin “Suriye mesajı aldı mı?” sorusuna, “Türkiye'nin mesajı her halükarda alınmıştır” karşılığını verdi.
MECLİS'TE GERGİN SAATLER
Saat 10.00'da başlayan oturumda, hükümete Suriye için sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkere okundu.
Muhalefet tezkerenin gerekçesinde usül hatası olduğunu belirterek itiraz etti. Muhalefetin 'kapalı oturum içn tüzüğe aykırı' itirazı kabul edilmedi.  Meclis kapalı oturuma başladı.
Bu arada, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu imzasıyla tezkerenin kapalı oturumda yapılmasını içeren dilekçe okundu.
Görüşme öncesinde usul tartışması yaşandı. CHP'li Muharrem İnce ve MHP'li Oktay Vural konuşmak için söz istedi.
Tezkere üzerine CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce söz alarak bir konuşma yaptı.
“BU TEZKEREYLE CİHAN SAVAŞI YAPABİLİRSİNİZ”
İnce: "Niye milletten saklayacağız bunu? Sizin çocuklarınız mı savşa girecek, fakir-fukara çocukları mı? Bu millet çocuklarını savaşa gönderecek ama ne için göndereceğini bilmeyecek. 8 kez tezkere aldınız, ne işe yaradıysa bir kez daha getiriyorsunuz. 1 Mart tezkeresindeki kapalı oturumda bulundum. Kapalı oturumda çok özel bilgi veriliyor zannedilmesin. Hangi özel bilgiyi paylaştı hükümet 1 Mart tezkeresinde. Tartışmalar halkın önünde yapılsın. Biz kapalı oturumda TRT Genel Müdürü'nün maaşını bile öğrenemedik. Kuzey Irak'la ilgili tezkere her şey net, şimdi ise bugün gelen tezkere. Bu tezkere Anayasa 92'ye aykırıdır. Karşımızda bir devlet mi yaptı bunu, bu kadar belli mi. Sınırı belli değil, siz bu tezkereyle cihan savaşı yapabilirsiniz. Sınırı belli değil. Siz bu ülkeyi en çapsız Dışişleri Bakanı'nın maceralarıyla başını belaya sokuyorsunuz. Türkiye'nin başını belaya sokmayın. 1 Mart tezkeresindeki gibi dik durun, onurlu durun, milletin vekili olun."
"Arınç 1 Mart tezkeresini kapalı oturumda yönetti. Ben orada bulunmuş bir vekilim. Kapalı oturumda çok özel bilgiler veriliyor sanmasın millet. Palavra. O zaman hangi özel bilgiyi verdiler. Bunlar olmadı. Tartışmalar halkın önünde yapılsın. Biz kapalı oturumda TRT Genel Müdürü’nün maaşını bile öğrenemedik."
İnce'nin ardından MHP'li Oktay Vural, tezkere aleyhinde söz aldı. Vural, "Dış politika başarısız olmuştur, iflas etmiştir" dedi.  
VURAL'DAN SERT SÖZLER
Kürsüye ikini olarak ise MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural çıktı.
Vural konuşmasında şu mesajları verdi:
Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiği açık. Türkiye’ye yönelik tehditleri ortadan kaldırmak yerine ilave tehditler yönelttiği açık. Dış politika başarısız olmuştur, iflas etmiştir.
Bu diplomasiyle halledilemeyen bir konunun kaba güç ve silah gücüne dönüşmesidir. TBMM’den bir irade isteniyor.
Diplomasi iflasıdır söylenmesi gereken.
Diplomasinin halletmesi gereken hususları tehdit olarak geçiyorsa PKK’ya karşı etkili bir mücadele sürdürüp onlarla müzakereyi seçen hükümetin bu ikilemi açıklaması zordur.
MHP olarak şu ya da bu komplekse kapılmadan sadece Türkiye’nin menfaatleri konusunda görüşlerimizi açıklayacağız.
Bizi bu noktaya getirenlerin sorumlulukları olduğu açık.
Tezkereyle ilgili görüşlerimizi ifade edeceğiz.
Herhangi bir değerlendirme yapılmış da değildir.
Gerekçe ile bizim tavır oluşturmamız isteniyorsa Suriye’de olanları, oldu bittileri hepsini değerlendireceğiz.
Ben bu görüşlerimi açık bir şekilde paylaşmak istiyorum.
CANİKLİ: "KİMDEN YANASINIZ"
Muhalefet temsilcilerinin konuşmalarının ardından söz alan Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli "Kimden yanasınız, Esad'tan mı, Türkiyeden mi" diye sordu.
İNCE: "ESAD'IN CANI CEHENNEME"
Muharrem İnce AK Partili Nurettin Canikli’nin “Esad’tan mı yanasınız, Türkiye’den mi yanasınız” şeklindeki sözlerine cevap vermek üzere tekrar kürsüye geldi.
İnce, “Esad’ın canı cehenneme bana ne Esad’tan biz Türkiye Cumhuriyeti’nden yanayım. Peki ben de size soruyorum siz Türkiye’den yana mısınız, Obama’dan yana mısınız” diye konuştu. 
BULDAN: TEZKEREYE HAYIR OYU KULLANACAĞIZ
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, usulen lehte konuştuklarını belirterek hiçbir zaman AK Parti'nin lehinde konuşmadıklarını vurguladı. Buldan, "Suriye'ye bir savaş çıkaracaksınız yoksul Anadolu çocuklarını savaşa göndereceksiniz ve bundan hiçkimsenin haberi olmayacak. 10 yıl sonra ancak bu konuşmalar ortaya çıkacak. Savaş ölüm, gözyaşı, kan demektir. Savaş tekrar analarının ağlaması demektir. Ama savaşa karşı çıkmak onur, şereftir. Tezkereye hayır oyu kullanacağımızı ilan etmek istiyoruz. Tezkerenin açık şekilde geriçekilmesini, Türkiye'ye kamuoyuna açık bir şekilde ne yapacağınızı söyleyin." dedi.
"HAKLARIMIZI KORURUZ" 
Genel Kurul'dan gelen ilk sıcak açıklama ise TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e ait. 
Oturumu yönetmeyen Çiçek, iktidar kulislerinde gazetecilerin soruları üzerine, "Uluslarası hukuktan doğan haklarımızı koruruz. Milletin hukukunu korumak için elimizden geleni yaparız. Soğukkanlı ve tedbirli olmalıyız. İnşallah ülkemiz için hayırlı olur'' dedi.
İŞTE TEZKEREDEKİ İNCE AYRINTI
TBMM Genel Kurulu’nda şu anda gizli oturumda görüşülen tezkeredeki ayrıntı kafaları karıştırdı.
Başbakan Erdoğan imzasıyla Meclis'e gönderilen tezkerenin gerekçesinde, saldırıların Suriye Arap cumhuriyeti silahlı kuvvetleri tarafından yapıldığı vurgulanmasına karşı hükümetin istediği yetki sadece Suriye ile sınırlı tutulmadı.
Hükümet, "yabancı ülkeler" için yetki istemeyi uygun buldu. Bu yetki isteminde aynen şöyle yer aldı:
"Hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, TSK'nın yabancı ülkelere gönderilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemeleri hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 1 yıl süreyle izin verilmesine anayasanın 92.maddesi uyarınca arz ederim"
CHP'Lİ İNCE DE DİKKAT ÇEKMİŞTİ
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de kapalı oturum öncesinde Genel Kurul’da yaptığı konuşmada konuya dikkat çekerek, “Bu tezkerenin sınırı belli değil. Bu tezkereyle cihan savaşı yapabilirsiniz” demişti

3 Ekim 2012 Çarşamba


Suriye'ye misilleme

Suriye'ye misilleme

Başbakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada Suriye'nin Akçakale'deki patlamadan sonra vurulduğu belirtildi.

Güncelleme:03 Ekim 2012 22:00
Açıklamada şöyle denildi:
"Başbakanlıktan açıklama, "Sınır bölgesindeki silahlı kuvvetlerimiz tarafından angajman kurallar çerçevesinde anında karşılık verilmiş, radarla tespit edilen Suriye'deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur." 

Ankara alarma geçti!

Ankara alarma geçti!

Urfa Akçakale'ye top mermisinin düşmesinin ardından Ankara'da hareketli saatler yaşanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi konutta bürokratlarla toplantı yapıyor.

Güncelleme:03 Ekim 2012 20:12
ORGNERAL ÖZEL'İ KONUTA ÇAĞIRDI
Erdoğan, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine Suriye ordusuna ait top mermisinin düşmesiyle ilgili, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'i arayarak Başbakanlık Konutu'na çağırdı.
DAVUTOĞLU BAN Kİ MUN'LA GÖRÜŞTÜ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Akçakale'ye top mermisi düşmesinin ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Mun ile görüştü. Davutoğlu ayrıca  BM-Arap Birliği Özel Temsilcisi El Ahdar el İbrahimi ile bir görüşme daha yaptı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanlığı yetkilileri ve Şanlıurfa Valiliği'nden Akçakale'deki olay hakkında bilgi aldı. Daha sonra İbrahimi ile telefonla olayla ilgili bilgi verdi.
Davutoğlu'nun şu anda bakanlık yetkilileri ile toplantı halinde olduğu belirtildi.
CHP AKÇAKALE'YE HEYET GÖNDERDİ
TBMM CHP Grubu'ndan yapılan yazılı açıklamada, CHP'nin Akçakale'ye heyet gönderdiği belirtildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun başkanlığındaki heyette İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz'ın yer alacağı bildirildi.
ERDOĞAN YEMEĞE KATILMAYACAK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin yetkili organlarına seçilenlerle birlikte olacağı akşam yemeğine katılmayacağı bildirildi.
Başbakanlık kaynakları, Başbakan Erdoğan'ın AK Parti Genel Merkezi'nde yapılması planlanan akşam yemeğine katılmayacağını belirttiler.
Hafta sonunda düzenlenen AK Parti kongresinde seçilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Merkez Disiplin Kurulu (MDK) ve Parti İçi Hakem Kurulu üyeleri, akşam yemeğinde Başbakan Erdoğan'ı katılımı olmadan bir araya geliyor.
TBMM OLAĞANÜSTÜ TOPLANIYOR
Meclis Genel Kurulu, CHP'nin başvurusu üzerine, terör olayları ve Suriye'deki gelişmeleri değerlendirmek üzere toplanacak.
Meclis Genel Kurulu'nun birleşimini Meclis Başkanvekili Sadık Yakut'un yönetmesi bekleniyor.
Başkanvekili, birleşimi açabilmek için toplantı yeter sayısı arayacak. AK Parti ve MHP, CHP'nin çağrısına olumsuz cevap verdiğinden her iki partinin milletvekilleri, Genel Kurul'da olmayacak. İçtüzük gereği görüşmelerin yapılabilmesi için Genel Kurul'da 184 milletvekilinin bulunması gerekiyor. Bu sayıya ulaşılamayacağı için gündeme geçilemeden Meclisin kapanması bekleniyor.
Bu arada, bugün Meclis'te CHP Grubu da toplanacak.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu toplantıda, olağanüstü toplantı çağrısının gerekçelerini anlatacak, yöneltilen eleştirilere cevap verecek. 

Suriye bombası Türkiye'de sivilleri vurdu

Suriye bombası Türkiye'de sivilleri vurdu

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçe merkezine top mermisi düştü

Güncelleme:03 Ekim 2012 21:15
Suriye sınırındaki çatışmalar Türkiye tarafını etkilemeye devam ediyor.

Akçakale Belediye Başkanı, sınıra yaklaşık 200 metrede Kazım Karabekir Caddesi'ne ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin lojmanlarının olduğu bölgeye toplam 3 top mermisi isabet ettiğini açıkladı.Şanlıurfa'nın Akçakale ilçe merkezine Suriye'den atılan top mermisinin düşmesi sonucu 5 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi ise yaralandı. Ölenlerin bir anne ve 4 çocuğu olduğu öğrenildi. Ölenlerin Ömer Timuçin'in eşi ve çocukları olduğu belirtildi.
Sınıra yaklaşık 200 metrede Toprak Mahsulleri Ofisi'nin lojmanlarının olduğu bölgeye saat 15.30 sularında bir top mermisi isabet etti. Burada bir can kaybı yaşanmadı.
Bu olayın üzerinden bir saat geçmeden bu kez aynı bölgedeki Kazım Karabekir Caddesi'ne iki havan mermisi düştü. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan, patlamada bir anne ve 4 çocuğunun hayatını kaybettiğini açıkladı. Akçakale Belediye Başkanı Abdülhakim Ayhan, eve isabet eden top mermisi nedeniyle Ömer Timuçin adlı vatandaşın eşi ve iki kızının hayatını kaybettiğini belirtti.
Sınırdan top ve çatışma sesleri gelmeye devam ediyor. Bölgede emniyet ve jandarma güçleri yoğun önlemler aldı.
Daha önce bölgeye top mermisi düşmesi nedeniyle olay yerine giden AA ekibinden Yasin Dikme, çekim yaptıkları sırada top mermisinin 20 metre kadar yakınlarını düştüğünü söyledi.
Top mermisinin patlamasıyla dumanların yükseldiğini belirten Dikme, büyük bir panik yaşandığını ve olay yerinde cesetler gördüğünü anlattı.
Yaralılar hastanelere kaldırılırken, olay yeri polis tarafından kordon altına alındı.
VATANDAŞLAR KAYMAKAMLIĞA YÜRÜDÜ 
Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine Suriye ordusu tarafından atılan top mermilerinin ardından vatandaşlar kaymakamlığa yürüdü. Akçakale Kaymakamı Eyüp Fırat, “Ölü ve yaralılarımız var” diyerek vatandaşları sakinleştirmeye çalıştı.
Bugün saat 15.30 sıralarında Suriye ordusu tarafından atılan bomba Akçakale’ye düşmüştü. Çok sayıda polis ve asker çevredeki vatandaşları uzaklaştırırken ikinci bir bombanın düşmesi sonucu ölen ve yaralananlar olmuştu. Olayın ardından vatandaşlar, Akçakale Kaymakamlığı’na yürüdü. Vatandaşları sakinleştirmek için yanlarına giden Kaymakam Eyüp Fırat, “Kayıplarımız var, yaralılarımız var. İlk bomba atıldığında ben olay yerine gittim, hatta aracımın tam arka kısmına bomba düştü. Sizden ricam sakin olun. Biz de işimizi yapalım” dedi.
Daha sonra kısmen dağılan kalabalık, tekrar toplanarak ikinci kez Hükümet Konağı’na saldırmak istedi. Bunun üzerine polis ekipleri, tazyikli suyla kalabalığa müdahale etti. Vatandaşlar panik içinde kaçışırken, polis kalabalığı dağıtmak için biber gazı sıktı. Kalabalık dağıldı. 
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDA ACİL TOPLANTI
Akçakale’de ölümlere neden olan bombalamanın ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bürokratlarıyla acil toplantı düzenliyor.
Dışişleri'ndeki toplantıda bundan sonra atılacak adımlar ve diplomasi trafiğinin masaya yatırıldığı ifade ediliyor. Genelkurmay ve Şanlıurfa Valisi'nden bilgi alan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve BM Suriye Özel Temsilcisi ile Brahimi ile görüştü.
BAŞBAKAN ERDOĞAN ŞANLIURFA VALİSİ'Nİ ARAYARAK BİLGİ ALDI 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'i arayarak, Akçakale'de Suriye ordusuna ait top mermisinin patlaması sonucu yaşanan olayla ilgili bilgi aldı.
"ÇOK İLERİ VE VAHİM GELİŞME"
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine top mermisi düşmesi sonucu 5 kişinin hayatını kaybettiği olayı değerlendiren Başbakan Yardımcısı Atalay, "Çok ileri ve vahim gelişme. Bu olaylar, Türkiye'yi Suriye'ye çekmek içindir" dedi.
CHP AKÇAKALE'YE HEYET GÖNDERİYOR
CHP, 5 vatandaşın yaşamını yitirdiği Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine heyet gönderiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun başkanlığındaki heyette İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz yer alacak.
TÜRKİYE NOTA VERMİŞTİ 
Türkiye yaşanan olayın ardından Suriye'ye nota vermişti. 
Geçtiğimiz cuma yine Suriye tarafından düşen top mermisi nedeniyle maddi hasar oluşmuştu. Büyük paniğe neden olayda 3 kişi hafif şekilde yaralanmıştı.
Türkiye yaşanan olayın ardından Suriye'ye nota vermişti.

NATO'dan flaş açıklama

NATO'dan flaş açıklama

Akçakale'deki patlamanın ardından NATO'dan ilk açıklama geldi. NATO'dan yapılan açıklamada Akçakale'de yaşananlar sonrası konunun artık Kuzey Atlantik Konseyi'nin gündeminde olduğu belirtildi.

Güncelleme:03 Ekim 2012 20:30
CNN Türk'e konuşan NATO Sözcüsü, "NATO'nun güneydoğu sınırındaki gelişmeleri yakından ve büyük bir endişeyle takip etmeye devam ediyoruz" dedi. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, 'Olayı kınıyor ve başsağlığı diliyoruz' diye konuşurken, Hillary Clinton ile Ahmet Davutoğlu'nun telefonla görüşmelerini beklediklerini söyledi.
NATO'dan yapılan açıklamada Akçakale'de yaşananlar sonrası konunun artık Kuzey Atlantik Konseyi'nin gündeminde olduğu belirtildi. Öte yandan NATO kaynakları beşinci maddenin uygulanmasının gündemde olmadığını bildirdiler.
Beşinci madde, NATO üyesi bir ülke saldırıya uğradığında tüm üye ülkelerin birlikte savaşmasını öngörüyor
.

ABD'den gelen ilk açıklama

ABD'den gelen ilk açıklama

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, Akçakale'deki patlama ile ilgili olarak konuştu. Nuland, "Olayı kınıyor ve başsağlığı diliyoruz" dedi.

Güncelleme:03 Ekim 2012 20:21
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria  Nuland, Suriye'den atılan top mermisinin Akçakale'ye düşmesiyle ilgili olarak,  “Ailelere içten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz ve Türkiye'nin egemenliğinin  bu net ihlalini kuvvetle kınıyoruz” dedi.
Günlük basın brifinginde Akçakale'deki gelişmelerle ilgili bir soruyu  yanıtlayan Nuland, “Birkaç saat önce Suriye'den bir top mermisinin Türkiye'ye  düşmesi sonucu, en az 4 çocuk ve 1 kadının yaşamını yitirdiğini ve yaralananlar  olduğunu anlıyoruz. Ailelere içten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz ve  Türkiye'nin egemenliğinin bu net ihlalini kuvvetle kınıyoruz” diye konuştu.

Bir gazetecinin, Davutoğlu'nun BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve BM-Arap  Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el İbrahimi ile daha önce görüştüğünü  hatırlatarak, “Sizce bu Türkiye ile Suriye arasındaki dinamikte potansiyel bir  değişime mi işaret ediyor?” sorusunu yöneltmesi üzerine Nuland, şunları  kaydetti:Nuland, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın olayla ilgili olarak  Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile telefon görüşmesi yapmasının beklendiğini de  bildirdi.
“Sanırım Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bu konuyla ilgili ileteceklerini  bekleyip görmemiz gerekiyor, ancak Türkler en baştan beri, egemenlik haklarını ne  kadar ciddiye aldıklarını çok net biçimde ortaya koydular ve özellikle uçak  olayından sonra şiddetin artmasına karşı çok net uyarılarda bulunmaktalar.  Dolayısıyla müttefikimiz Türkiye ile görüşmeyi bekleyeceğiz”

2 Ekim 2012 Salı


Kılıçdaroğlu'ndan sert sözler

Kılıçdaroğlu'ndan sert sözler

CHP grup toplantısında, milletvekillerinin tutuklu bulunması alkışlarla protesto edildi.

Güncelleme:02 Ekim 2012 14:13
ANKARA (ANKA)-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerine ilişkin imzalanan protokolü hatırlatarak, "Mert adam yiğit adam imzaladığı protokolün imzasının arkasında durur. Durmayan adama ne denir? Kimse kusura bakmasın ama namert denir" derken, "Türkiye Cumhuriyeti topraklarını yabancı askerlerin postallarının altına seren bir insana ne denir, ben de onu söyledim, hain denir" diyerek Başbakan'a yüklendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'nin 24. Dönem 3. Yasama Yılı'nın ilk grup toplantısında konuştu.

-TUTUKLU VEKİLLER İÇİN SAYGI DURUŞU-
Berkant'ın hayata veda ettiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Önemli bir sanatçımızı yitirdik. Allah rahmet eylesin. Onun şarkısını dillerden düşürmeyen halkımız onu minnet ve şükranla yâd edecektir. Berkant'a Allah'tan rahmet diliyor, sevenlerine, dostlarına, sanat dünyasına başsağlığı diliyoruz" dedi.
Tutuklu milletvekillerinin durumuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Milletvekillerinin hapiste olduğu bir parlamentodayız. Milli iradenin tutsak olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Yaralı bir Türkiye Cumhuriyeti, TBMM var. Aldığı kararlarla halka güven vermesi gereken halkın seçtiği her milletvekilinin de parlamentoda görev yapması gereken bir sürecin içindeyiz ama bu süreç engelleniyor. Bu sürecin engellendiği ilk grup toplantısındayız. Parlamento ilk açıldığında yine 8 milletvekili parlamentoda görev yapmıyordu. Konuşmama başlamadan önce bütün arkadaşlarımı, televizyon başında bizi izleyen bütün yurttaşlarımı milli irade için, zulme karşı direniş için hep birlikte ayağa kalkmaya bir dakika süreyle tutuklu milletvekillerini alkışlamaya davet ediyorum" dedi.
-"KİMSE KUSURA BAKMASIN AMA NAMERT DENİR"-
Halkın oyuyla seçilen seçildiği zaman önünde hiçbir engel olmayan parlamentoda görev yapması gereken milletvekillerini hapiste tutmanın akılla, mantıkla, hukukla hiçbir ilgisi olmadığına işaret eden CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Demokrasilerde böyle bir şey olmaz. Seçildi mi, seçildi. Seçilmesinde engel var mı, yok. O zaman bu arkadaşlarımız neden gelip parlamentoda görev yapmazlar. İki ayrı konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı bu konu üzerine değindi. Defalarca söyledik, bu sorunun çözülmesi lazım. Demokrasi kalitemiz açısından çözülmesi lazım. Oturduk parlamentoda Sayın Meclis Başkanı'nın gözetiminde bir protokol imzaladık. Mert adam yiğit adam imzaladığı protokolün imzasının arkasında durur. Durmayan adama ne denir? Kimse kusura bakmasın ama namert denir. Hainlik tartışması da oldu. Yine söylüyorum yabancı bir ülkenin askerlerini parlamentonun kararı olmaksızın kendi ülkesine davet eden, yasama organını devre dışını bırakan, Türkiye Cumhuriyeti topraklarını yabancı askerlerin postallarının altına seren bir insana ne denir, ben de onu söyledim, hain denir, Dilim sertmiş. Bana hain dışında bir laf bulun onu söyleyeyim."
-CHP'NİN NEDEN AKP KONGRESİNE KATILMADIĞINI ANLATTI-
Pazar günü yapılan AKP kongresini hatırlatan Kılıçdaroğlu, CHP'nin kongreye gitmemesini şu sözlerle anlattı:
"Geçen hafta bir partinin kongresi yapıldı. Bütün televizyonlar aşağı yukarı Türkiye'nin gerçek gündemini karartma dışında hiçbir fiili karşılığı olmayan bir şov gösterisini topluma sundular. CHP olarak biz bu şova katılmadık. Katılmama gerekçelerimiz de vardı. 10'a yakın ulusal basın kuruluşuna demokrasi düşmanı medya düşmanı özgürlükler düşmanı bir anlayışla ambargo koydular. 'Gazeteler gelemez, bunu izleyemez' diye. Demokrasiyi bu ülkeye getiren demokrasi için her türlü çabayı harcayan bir parti demokrasinin üzerine gölge düşüren bir ortamda asla bulunamaz. Arkadaşlarım basın açıklaması yaptılar O şova katılmadılar. Bundan da alınmışlar. Utanmaları gereken nokta şu. Biz katılmıyoruz. Salondan anons ediyorlar CHP'de buradadır diye.
Yalan söyleme ruhlarına kadar işlemiş, kabul etmiyoruz bunu. Demokrasinin aksatıldığı bir yerde biz yokuz, gölge düştüğü bir yerde biz yokuz.
Biz bu darbeci yaklaşıma tepkisiz kalmadık. Dün Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bu konuyla ilgili soru soruluyor. Sayın Cumhurbaşkanı da söylüyor. Gazetecinin haber alma özgürlüğü vardır. Anayasada diyor basın hürdür, sansür edilemez.
Sayın Başbakan'ın söylediğini okuyunca doğrusunu isterseniz söyleyecek başka laf kalmadı. Şöyle diyor Recep Tayyip Erdoğan, "bize her türlü saygısızlığı sürekli olarak gösterenleri ben de kendi özel böyle bir günümüze davet etmek zorunda değilim'. Sonuna kadar haklıdır. Çünkü demokrasi onun için bir şey değildir. Onun için demokrasi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin iktidar partisinin genel kurulunu kendi babasının çiftliği gibi görüyor. Ne diyor, kendi özel bir günümüze davet etmezdik diyor. Ne dedik bu bir şovdur. Recep Tayyip Erdoğan'ın şovuydu. İktidar partisinin genel kurulu değildi. AKP çiftliğinin Recep Tayyip Erdoğan'ın çiftliğinin bir şovuydu. Bir siyasal partinin kurultayını bir partinin genel başkanı kendi özel alanı olarak göremez. Hele iktidar partisi bunu asla göremez. Benim özel alanımdır, ben özel alanıma istediğimi çağırmam dediğiniz andan itibaren demokrasiyi askıya almışsınız demektir."
-"O KONGREDE TÜRKİYE'NİN ONURU VE ŞEREFİ AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR"-
"AKP, Tayyip Erdoğan'ın babasının çiftliği olabilir, öyle de algılayabilir" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bizim derdimiz o değil. Bizim derdimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyetini babasının çiftliği gibi görmüş olmasıdır. O kongrede Türkiye'nin onuru ve şerefi ayaklar altına alınmıştır. Bu utancı bu zilleti milletimin takdirine sunmak isterim" dedi.
-"BU ÜLKENİN BAŞBAKAN'I, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCU PARTİSİNE BARZANİ'NİN ÖNÜNDE HAKARET EDEBİLME TERBİYESİZLİĞİNİ GÖSTERMİŞTİR"-
CHP'nin Türkiye'nin kurucu partisi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Mustafa Kemal Atatürk bütün mazlum milletlerin ortak kahramanıdır. Dünyanın ve Ortadoğu'nun zulüm gören bütün milletlerinin rol kahramanıdır. Pazar günü bu ülkenin iktidar partisinin şov organizasyonunda Mustafa Kemal Atatürk'ün iki eserinden birisi olan CHP'ye Ortadoğu ülkelerinin bazı temsilcilerinin önünde açıkça hakaret edilmiştir. Bu ülkenin Başbakan'ı, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisine Barzani'nin önünde hakaret edebilme terbiyesizliğini göstermiştir" dedi. Bu sırada salondan da yuh sesleri yükseldi.
-"BARZANİ'DEN GURUR DUYMANIZIN NEDENİ NEDİR"-
AKP Kongresine Barzani'nin de katıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "İdrak ve irfandan yoksun bir biçimde ve çılgınca "Türkiye seninle gurur duyuyor' tezahüratlarıyla Barzani alkışlanıyor. CHP ise yuhalanıyor. Şimdi Tayyip Erdoğan'a ve tezahüratı yapan kimse onlara milletin önünde soruyorum, Barzani'den gurur duymanızın nedeni nedir, çıkıp bu millete anlatın bakalım. Ne yaptı Barzani sizin için. Her gün şehit verdiğimiz şu son günlerde terör örgütünü himaye ettiği için mi gurur duyuyorsunuz Barzani'yle. Başbakan'ın milli haysiyetten yoksun bu tavrını şiddetle kınıyorum" diyerek tepkisini dile getirdi.
-"TAKILMIŞ BİR PLAK GİBİ", "BU CEHALETE BU ÇAPSIZLIĞA, BU VİZYONSUZLUĞA, BU UFUKSUZLUĞA BAKAR MISINIZ?"-
"Sorunların bizzat kaynağı olmuş başarısızlık abidesi bir Başbakan güya kongrede vizyon konuşması yapıyor" ifadesini kullanan CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Neymiş güya hedefi 2023'müş. Sen önce 1923'ün ne olduğunu anla da ondan sonra 2023'e dön. 1923'ü bilmen için kapasite gerekir. Demokrasi kültürü gerekir. Sanatla uğraşmak gerekir. Bilimi bilmek gerekir. İnsan olmak gerekir. Ülke sevgisi gerekir. Takılmış bir plak gibi sıkılmadan utanmadan Barzani'nin önünde Hamas'ın önünde CHP'ye hakaret ediyor. Takılmış bir plak gibi 1940'lardan söz ediyor. 1940 kafasıyla 2023'ten söz ediyor. 1940 kafasıyla 2023'ü senin anlaman mümkün mü? Bunu şunun için söylüyorum. 2023'ün ne olduğunun bilmesi için kafasının değişmesi lazım. Kalkmış kongrede buzdolabından çamaşır makinesinden bunların satışından bahsediyor. Arkadaşlar buzdolabı 19. yüzyılda icat edilmiş bir alet. Çamaşır makinesi 1906'da bulunmuş.
Sayın Başbakan 2012 yılında buzdolabından çamaşır makinesinden söz ederek 2023 vizyonunu belirliyor. Senin vizyonun buysa zaten vay bu memleketin haline. Bu cehalete, bu çapsızlığa, bu vizyonsuzluğa, bu ufuksuzluğa bakar mısınız?
Sayın Başbakan acaba kendi iktidar döneminde iki üniversitenin fizik bölümünün kapatıldığını biliyor mu? Eğer bir üniversitenin 21. yüzyılın Türkiyesinde fizik bölümü kapatılıyorsa Sayın Başbakan'ın şapkasının önüne koyup düşünmesi lazım.
1940'lardan bu yana bir türlü gelmiyor Başbakan, takılmış oraya, plak gibi. Türkiye'ye kaybettiren kafa işte bu kafadır. 1940'lara takılıp kalan kafa Türkiye'ye bir şey vermez. Ufuk, vizyon vermez. Umut vermez. 1940'lı yıllarda takılıp kalmıştır ve o çukurda kaybolup gidecektir. Bu kafa Türkiye'nin hayrına olan bir kafa değildir."
-BAŞBAKAN'A "KEFEN" YANITI-
"Sömürüye bakın" diyen CHP Genel Başkanı, Başbakan'ın, "kefenimi giydim yola çıktım" dediğini belirterek şöyle devam etti:
"Allah herkese şerefiyle yaşama ve şerefiyle ölümü nasip etsin. Kimse buna bir şey demez. İslam dini iki dünyayla da barışık olanların dinidir. Kefen dediğimiz şey Müslümanlıkta temiz, sade, düz, beyaz bir kumaştır. Cebi falan da yoktur. Ama Tayyip Erdoğan kefeninin cebi var. Cebbellezi lafı da buradan geliyor.
Madem kefenden söz ediyorsun madem. Kefeninle geziyorsun, öbür dünya diye kafanda bir kavram var. Ahrete inanıyorsun kıyamete hesap verme gününe inanıyorsun peki bu kul hakkı yemek işinden niye vazgeçmiyorsun. Çalma çırpma kul hakkına el uzatma huyundan niye vazgeçmiyorsun, niye terk etmiyorsun bu huyunu sen. Sen milleti kefen parasına muhtaç hale getirdin. Şimdi de kefen edebiyatı yapıyorsun."
-DADALOĞLU'NDAN DÖRTLÜK OKUDU-
Dadaloğlu'ndan bir dörtlük okuyan CHP Genel Başkanı, " Recep Tayyip Erdoğan'ı anlatan bir Dadaloğlu deyişi. Şöyle diyor, Okuduğun tutmaz oldu alimler
Kalktı da adalet arttı zulümler
Terlemeden mal kazanan zalimler
Can verirken soluması zor imiş.
Herhalde Recep Tayyip Erdoğan kendisine buradan bir ders çıkarır. "
-"MÜSLÜMANLARIN KEFENİNİN CEBİ OLMAZ"
"Müslümanların kefeninin cebi olmaz" diyen CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Peki kimler yaptırdı, firavunlar, nemrutlar onların kefenlerinde cepleri vardı. Tarihte firavunlar da oldu nemrutlar da oldu. Bazıları nemrutu örnek alsa da firavun gibi davransa da biz Hz. İbrahim'i örnek alacağız ve onun gibi davranacağız. Firavunlaşan bazıları toplumun üzerine baskı kurmak istiyor. Güç hastalığına yakalanıyor. Bu ilahlık iddiasıdır, bu ilahlık iddiasına bu şirke teslim olanlara sesleniyorum. Bu zalimlere boyun eğenlere bu firavunluk düzenini sonuna kadar devam edecek diye düşünenlere sesleniyorum. Bu putlar yıkılır bu zalimler defolur giderler. Zulme rıza gösterenler utançlarıyla baş başa kalırlar.
Bunu herkes çok iyi düşünsün. Bu şovlar kimseyi aldatmasın. Bütün kalbimle şunu söylüyorum bu rezil ve utanç verici şov içten içe çürümüş ve çökmekte olan Roma imparatorluğunun saray gösterisinden başka bir şey değildir.
Aslında bütün diktatörler korkaktır, müthiş yalancıdırlar, güce taparlar fakat Allah'tan korkmazlar. Korkularının esiridir bunlar. Yiğitlikten, mertlikten nasibini almamış kolpacılardır."
-"ORTADOĞU'NUN GURUR DUYDUĞU TÜRKİYE'DEN BARZANİ'YE GURUR DUYAN TÜRKİYE"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin kuruluşundan bu yana hedefinin çağdaş uygarlığı yakalamak ve onu aşmak olduğunu belirterek, uygarlığa kapısını kapatmış, yönünü kaybetmiş bir Türkiye'nin 2023'e de 1923'e de "ihanet" olduğunu söyledi. AKP kongresinde millete "taşeronluk misyonunun fotoğraflarının" izletildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Bu fikir Türkleri Anadolu'dan çıkarmak isteyen emperyalistlerin amacının fiilen gerçekleşmesidir. Ortadoğu'nun gurur duyduğu Türkiye Cumhuriyeti'nden Barzani'ye gurur duyan Türkiye Cumhuriyeti'ne dönüşmüş bir ilkelliğe izin mi vereceğimizi sanıyorsunuz? Bu ülkenin çocuklarının sanatla, bilimle, uygarlıkla ilişkisini kesen köle toplumu projenizi başınıza geçirmek bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.
-"HESABINI SORMAZSAK NAMERDİM"
"Şov"un en ironik bölümünün ise "helallik" kısmı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu kadar kul hakkı yiyen, haram yiyen bir zatın milletten helallik istemesi herhalde bir ironi olsa gerek" derken şöyle devam etti:
"Recep Tayyip Erdoğan şunu bilsin ki; kursaklarına elini attığın bütün yetimlerin iki eli senin yakanda olacaktır.
Alın terini, emeklerini ÖSYM ile gasp ettiğin bütün öğrencilerin, bütün gençlerin iki eli senin yakanda olacaktır.
İsrail askerleri tarafından şehit edilen 9 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının iki eli senin yakanda olacaktır.
Uludere'de bombalattığın 34 masum yurttaşın iki eli senin yakanda olacaktır.
Akdeniz'de şehit düşen savaş uçağımızdaki 2 pilotun iki eli senin yakanda olacaktır.
Sırf parti çıkarı ve kişisel iktidar hesapların uğruna seçim döneminde eylemsizlik kararı aldırmak suretiyle Oslo'da görüşmelerini yapacaksın, görüşmelerden sonra Türkiye terör batağına batacak, her gün şehitlerimiz gelecek o şehitlerin de iki eli senin yakanda olacaktır.
Bunların hesabını soracağız, bunların hesabını sormazsak ben namerdim."
-"BUNUN ADI MİLLETİ SATMAKTIR"
CHP olarak, kendilerinin barışa odaklanan ve barışı isteyen bir siyasal parti olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim yönümüz belli, yolumuz belli, ne yaptığımız belli, söylemlerimiz belli. Ama birileri anlamıyor, hala bizi suçluyor; "terör var, sorumlu CHP'. Böyle bir ilkellik olabilir mi, böyle bir anlayış olabilir mi?" dedi.
AKP'nin 2002'de iktidarı devraldığında bir tek şehidin bile olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi onlarca geliyor. Oslo'da görüşmeyi ben mi yaptım, sen mi yaptın? "Seçime kadar eylemsizlik kararı alın, seçimden sonra bildiğinizi okuyun' diyen sen değil misin? Bunun adı milleti satmaktır" diye konuştu.
-"ELİNE YAZILI METİN VERDİK ONU BİLE ANLAMAMIŞ"
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Biz CHP olarak ne söylediğimizi biliyoruz, kararımız açıktır. Yolumuz, yöntemimiz açıktır. Sayın Başbakan'a yol haritasını da yazılı verdik ki onu da çarpıtmasın. Onu bile okumamış, onu bile anlamamış. Elindeki metni anlamayan birisi ebette ki 1923'ü anlayamaz, elindeki metni okuyamayan birisi elbette ki Türkiye'nin gerçeklerini kavrayamaz. İktidardaki bu bölücülere, fitnecilere, ayrımcılara, totaliter düzen sevdalılarına asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin geleceğini birilerinin ipoteğine teslim etmeyeceğiz. Egemen güçlerin taşeronlarına, demokrasi düşmanlarına, içte ve dışta barışımızı tehdit edenlere, Cumhuriyet düşmanlarına, bilim düşmanlarına, ahlak düşmanı haramzadelere fırsat vermeyeceğiz. Susmayacağız, zülüm düzenini yıkıncaya kadar direneceğiz."
-"SURİYE KONUSUNDA YANLIŞ YAPTIN, HERKES BİLİYOR, BİR SEN BİLMİYORSUN"
Kılıçdaroğlu, dış politikada da kendilerinin suçlu olduğunun ifade edildiğini belirterek, "Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen sen değil misin? "Aklını başına al' diyen biziz. Suriye konusunda yanlış yaptın, herkes biliyor. Amerika da, Almanya da biliyor, Suriye de biliyor, İran da biliyor, İsrail de biliyor, dost da biliyor, düşman da biliyor. Bir tek bilmeyen sensin. Suriye batağındasın, o batakta debelendikçe batmaya da devam edeceksin. Ama kaybeden Türkiye olur. Ayakta duracak olan, Türkiye'yi ayağa kaldıracak olan, Türkiye'yi refah toplumu yapacak olacak CHP'dir" diye konuştu.
-GRUPTA ÜZÜM İKRAMI-
Öte yandan, CHP'nin yeni yasama yılındaki ilk grup toplantısında dikkat çekici görüntüler de vardı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba tarafından milletvekili ve basın mensuplarının bulunduğu sıralara tabakta üzüm ikram edildi konuldu. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ise salona elinde fenerle geldi.
CHP Lideri kürsüye geldiğinde ise salonun arka tarafından "Durma ilerle gençlik seninle gurur duyuyor' sloganları yükseldi. Yine Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında, "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.